Dedemin altın cep saati
‘Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi.’ Yuhanna 1:12
Hiç beklemediğin birinden hediye aldın mı? Ben aldım. Yaşadığım gerçek bir hikâye anlatacağım.
Anneme göre babası çok sert biriydi. Dedemi annemin anlattığı gibi tanımadım ama anneme göre öyleydi. Annemin gençliğinde dedem tek başına odasında yemek yiyormuş. Odasında yemek yerken eksik bir şey varsa ya da isterse bardağa bıçakla vuruyormuş. Annem ya da kardeşlerinden biri hemen odasına koşa koşa gidiyormuş ve eksiğinin ne olduğunu öğrenip getiriyormuş. Dedem çiftçiydi ve çocukları büyürken tarlarda ve ahırda ona yardım etmek zorunda kalmışlar. Bu normal ve ilginç bir şey değil. Fakat dedem çocuklarına çok sertçe davranıyormuş. Annem ve kardeşleri sırayla her sabah akşam süt sağmaya yardım ediyormuş. Dedem çok modern bir çiftçi gibi görünmek istediği için yepyeni bir süt sağma makinesi almış. Çiftlikteki inekler bu yeni makineye alıştıktan sonra annem babasına süt sağmaya yardım etmesine gerek kalmadığını söylemiş. Dedem ona cevap bile vermemiş ama yeni aldığı süt sağma makinesini kullanmaktan vazgeçmiş ve bir daha hiç kullanmamış. Annem ve kardeşleri sırayla sabah akşam süt sağmaya devam etmiş. Dedemin hakkında çok fazla hikâye var ama onun kişiliğini anlamak için bunu yeter. Annemin anlattıklarına göre dedemin sevecen biri değil aksine çok sert ve zalim biri olduğu anlaşılıyor.
Bildiğim kadarıyla dedem çocuklarına doğum günlerinde ve bayramlarda hediye vermiyordu. Bu yüzden torunları olarak ondan hediye almayı beklemiyorduk. Ondan değerli hiçbir şey beklemedik.
Ama dedem 18’ince doğum günümde herkesi çok şaşırtacak hiç kimsenin beklemediği bir şey yaptı. Onun hiç bilmediğim çok özel ve pahalı iki kapaklı altın cep saatini doğum günü hediyesi olarak bana verdi. İkinci dünya savaşının son zamanlarında dedem bu saati almış ve o güne kadar saate gözü gibi bakmış. Doğum günümde bu saati bana vermeye karar vermiş. Dedem bu saati bana verdiğinde annem ve kardeşleriyle birbirlerine şaşkınlıkla bakıyordu. Annem ve kardeşleri dedemin bu kadar çok cömert, sevecen ve iyi kalpli tarafını hiç tanımamışlar. Ondan saati iki elimle aldım ve teşekkür edip şükrettim. Her fırsatı bulduğumda dedemin hediye ettiği bu saati takmaya can atıyordum. Annem saatimi kullanabilmem için takım elbisem için bir yelek dikti ve her gittiğim partide bu iki kapaklı altın cep saatimi taktım.
Şimdi yukardaki yazdığım ayete bakalım. Bu ayette İsa Mesih’in elçisi Yuhanna İsa Mesih’le ilgili yazıyor. Çok basit fakat aynı zamanda çok şaşılacak hiç beklenmemiş bir şey yazıyor. İsa Mesih’i kabul edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. Kabul etmek ne demek acaba? Dedem bana altın cep saatini verdiğinde bu saati hemen kabul edip şükrettim ve kullanmaya başladım. Yani dedemin ellerinden ellerimle saati aldım ve benim saatim gibi kullanmaya başladım. Saati kabul ettim demek.
Dedem iyi biri değilmiş. Ama ben onu böyle tanımadım. Annem ve kardeşlerinden dedemin önceleri onlara nasıl davrandığını biraz öğrendim ve bu bozulmuş ilişki ailemizin hayatını etkilemiş. Dedem gerçekten iyi biri değildi ve hatta insanların çoğundan daha kötüydü. Onu tanıyanlar ondan iyi bir şey beklemiyordu. Tanrı dedem gibi değil. Tanrı sadece iyi değil, harikadır. Tanrı’yı dedemle veya herhangi bir insanla hiçbir zaman karşılaştıramayız. Çünkü Tanrı Tanrı’dır. Fakat birçok insan Tanrı’nın insanlarla hiç ilgilenmediğini düşünüyor. Tanrı’nın verdiği kuralları uyumayan insanları hiç sevmediğini düşünüyorlar. Bazıları ise Tanrı’nın verdiği kuralların hiç mantıklı olmadığını ve sonunda insanları çok sert yargılayacağını düşünüyorlar. Ama okuduğumuz ayette Tanrı’nın ne kadar iyi biri olduğunu öğreniyoruz, çünkü ayet diyor ki, İsa Mesih’i kabul edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. Sadece iyi olanlara söylemiyor. Sadece iyi davranmayı deneyenleri söylemiyor. Sadece diğer insanlarının gözlerinde iyi olanları da söylemiyor. Ama İsa Mesih’i kabul edenlerin hepsini söylüyor. Bu ne demek acaba? Her Tanrı’nın değerli çocuğu olmayı isteyen biri İsa Mesih’i kabul edince Tanrı’nın çocuğu oluyor. Ne kadar güzel bir müjde bu. Tanrı hepimiz için yani bütün insanların onun çocukları olması için gerekli olan her şey sağladı. Kalan tek şey onu kabul etmemiz.