2 İlk insanlar
Tanrı’nın hikâyesinin birinci bölümüne ‘Yaratılış’ denilir ve böyle başlar: Hiçbir şey olmadan harika bir varlık vardı. Ona Tanrı deniliyor. Tanrı dünyayı yaratırken melekler şaşırarak tezahüratla sevinç çığlıkları atarak seyrediyordu. Tanrı kendini yüceltmeleri için melekleri yarattı. Fakat bazı melekler Tanrı’ya ve isteğine karşı isyan etmişler. Tanrı’ya karşı isyan etmek günahtır. Tanrı onun yanında kötülüğe asla izin vermez. Bu yüzden Tanrı, son yargısını beklemeleri için isyan eden melekleri dünyadaki karanlığa attı.
Bundan sonra Tanrı karanlık ve biçimsiz dünyayı canlı bir yer olması için hazırladı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ederek
- Tanrı ışıktan karanlığı ayırdı ve böylece ışığı yarattı.
- Tanrı suların ortasında bir gök kubbe yarattı.
- Tanrı suları bir yere topladı ve böylece kuru toprak görünüyordu.
- Tanrı bitkiler, çiçekler ve ağaçlar yetiştirdi, hepsine çiçek ve meyve vermeleri için tohum verme yeteneği verdi.
- Tanrı güneş, ay ve yıldızları yarattı, günleri ve mevsimleri başlattı.
- Tanrı denizleri balıklarla, göğü kuşlarla ve kuru toprağı vahşi hayvanlarla doldurdu. Tanrı büyük yaratıcılıkla bütün yarattıklarıyla çok iyi ilgileniyordu. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
Dünyayı hazırladıktan sonra Tanrı çok özel bir varlık yaratmaya karar verdi. Tanrı: ‘Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım. Dünyadaki bitkiler ve bütün dünyadaki canlı varlıklar için ona sorumluluk verelim’ dedi. Tanrı topraktan ilk insanı oluşturdu ve kendi soluğunu ona üfleyerek ona yaşam verdi. İlk insana Âdem adı verildi.
Tanrı Âdem’i harika bir bahçeye koydu ve bahçede Âdem’in bütün ihtiyaçlarını sağladı. Âdem’in her zaman bol bol yiyecek bulabilmesi için Tanrı bahçeye her türlü iyi meyve veren ağaçlar dikti. Tanrı bahçeye ve orada yaşayan bütün varlıklara bakması için Âdem’e sorumluluk verdi ve Tanrı bütün hayvanları isim vermesi için Âdem’e gönderdi.
Bahçenin ortasında iki özel ağaç vardı. Biri ‘Yaşam ağacı’ ve diğer ‘İyiyle kötüyü bilme ağacı’. Tanrı Âdem’e bütün bahçedeki ağaçların meyvelerini yemesine izin verdi – sadece bir ağacın meyvelerinden yemesine izin vermedi. Tanrı Âdem’i uyararak şöyle söyledi: ‘İyiyle kötüyü bilme ağacının meyvelerinden yersen kesinlikle öleceksin!’
Bundan sonra Tanrı: ‘Âdem’in yalnız kalması iyi değil’ dedi ‘Ona uygun bir yardımcı yaratacağım’. Tanrı Âdem’e derin bir uyku verdi. Âdem uyurken Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapladı. Âdem’den aldığı kaburga kemiğinden ilk kadını yarattı. Tanrı onu Âdem’e getirdiğinde Âdem: ‘Sonunda!’ dedi. Âdem yeni hayat arkadaşına Havva adını verdi. Havva ‘yaşam verici’ demektir. Böylece Tanrı hem adamı hem de kadını onun gibi olması için – yani kendi suretinde yarattı.
Tanrı Âdem’le Havva’yı yarattı ve yaratılışın devamı için onlara çocuk yapma yeteneği verdi. Tanrı Âdem ve Havva’yı çift olarak çok yankın bir bağla bağladı ve özveriyle birbirleriyle ilgileniyorlardı. Âdem ve Havva çıplak olmalarına rağmen utanmadılar.
Tanrı akşam saatlerinde bahçede dolaşıyordu, Âdem ve Havva’yla vakit geçiriyordu. Âdem ve Havva Tanrı’nın sorumluluğu ve korunması altında yaşıyordu – yani mükemmel ve eksiksiz bir yaşam sürüyorlardı. Tanrı bütün yarattıklarına bakınca her şeyin mükemmel olduğunu gördü.
Tanrı hepsini yarattıktan sonra dinlendi. Yarattıklarının dinlenmesi için haftada bir gün sağladı.