19 Mucizeler
İsa Fırtınayı Dindiriyor
Isa Mesih bütün gün öğrettiği için akşam olduğunda yoruldu. Gölün karşısına gitmek için öğrencilerinden bir tekne bulmalarını istedi. Kalabalıktan uzaklaşmak istiyordu. Gölün kenarından uzaklaşınca İsa Mesih teknenin kıç tarafında yaslanmış uyuyordu. Gölde ansızın çok büyük bir fırtına koptu dalgalar teknenin üzerinden aşıyordu. Öğrenciler ne kadar çabaladılarsa da dalgalar öyle güçlüydü ki, tekne neredeyse suyla dolmuştu. Öğrenciler İsa’yı uyandırıp ona yalvararak, onları ölmekten kurtarmasını, istediler.
İsa Mesih uyanıp fırtınaya ve dalgalara susmalarını söyleyip azarladı. Hemen ortalık sütliman oldu.
Isa Mesih öğrencilere, neden korktuklarını, ona hâlâ neden inanmadıklarını, sordu. Öğrencileri şaşkın bir şekilde ona bakıyordu. Kendi aralarında İsa Mesih’in kim olduğu hakkında ve fırtınanın ve dalgaların bile onu dinlediğini, konuşuyorlardı.
İsa Mesih insanların her türlü hastalıkları iyileştiriyordu ve çilelere son veriyordu. Onun yaptıklarının haberleri bütün ülkeye çok hızlı yayılmış ve büyük kalabalıklar onu takip etmeye başlamıştı. İnsanlar uzaktan İsa Mesih’in yanında olmak ve mucizelerini görmek için yola çıktılar.
Cinler İsa Mesih’i Tanıyor
Bir kere İsa Mesih öğrencileriyle gölün karşı yakasına varınca kötü ruha tutulmuş bir adam mezarlık mağaralardan çıkıp onu karşıladı. Adam mağaralarda zincirlenmiş bir şekilde insanları zarar vermemesi için tutuluyordu fakat çok kez elleri ve ayaklarındaki zincirleri kırmıştı. Gece gündüz mağaralarda dağlarda geziyor, bağırıp duruyor, kendini taşlarla yaralıyordu. Çok güçlü olduğu için kimse onu zincirlerle bağlayamıyordu.
Adam İsa Mesih’e yaklaşınca, İsa Mesih cinlere adamdan çıkmalarını, söyledi. Adam İsa Mesih’in önünde yere kapandı. Adam İsa Mesih’e, onun İsa, Tanrı’nın Oğlu olduğunu, neden onu rahatsız ettiğini, ona eziyet etmemesini, söyledi. İsa Mesih onun isminin ne olduğunu sordu. Adamın içinde çok cin olduğu için isminin Tümen olduğunu söyledi. Tekrar ve tekrar cinler İsa Mesih’ten onları çok uzağa göndermemesini istediler. Dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı. Cinler İsa Mesih’e onların domuzlara girmelerine izin vermesi için yalvardılar. İsa Mesih izin verdi ve cinler adamdan çıkıp domuzlara girdi. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
Olanları görenler kentte köylerde olayın haberini yaydılar ve halk olup biteni görmeye geldi. İsa Mesih’in yanına geldiklerinde, önce ruhlara tutulan adamı giyinmiş, aklı başına gelmiş, oturmuş görünce şaşırdılar. Halk bölgelerinden ayrılması için İsa Mesih’e yalvarmaya başladı.
Isa Mesih yanındakilerle tekneye döndü. İsa Mesih tekneye binerken önceden cinli olan adam ona, onunla gelmek istediğini, söyledi. İsa Mesih adama, arkadaşlarına Tanrı’nın onun için neler yaptığını ve nasıl merhamet ettiğini anlatmasını, söyledi. Adam bu bölgedeki kentlere köylere gidip İsa Mesih’in kendisi için neler yaptığını duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes şaşıp kalıyordu.
İsa Mesih Ölümden Daha Güçlüdür.
İsa tekneyle karşı kıyıya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık onu bekliyordu.
Bu bölgedeki Yahudilerin önderlerinden Yair adında biri İsa Mesih’e koşarak gelip ayaklarına kapandı. Yair İsa Mesih’e, on iki yaşındaki kız çocuğunu iyileştirmesi için yalvardı. Yair ağlayarak İsa Mesih’e, çocuğunun çok hasta ve ölmek üzere olduğunu, söyledi. Yair İsa Mesih’e, gelmesini, çocuğunu iyileştirmesini, çocuğunun yaşamasını istediğini, söyledi.
İsa Mesih Yair’le evine giderken kalabalık onları takip etti. Hala yoldayken Yair’in arkadaşlarından bazılar onları durdurdular. Arkadaşları, evinden geldiğini, kızın öldüğünü, öğretmeni rahatsız etmek için sebep kalmadığını, söylediler.
Fakat İsa Mesih Yair’in arkadaşlarının söylediklerine önem vermedi ve Yair’e, korkmamasını, ona güvenmesini, söyledi. İsa Mesih, Petrus, Yakup ve Yuhanna’dan başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte gelmesine izin vermedi. Yair’in evine vardıklarında acı acı ağlayıp feryat eden gürültülü bir kalabalıkla karşılaştılar. İçeri girerek İsa Mesih onlara, neden gürültü edip ağladıklarını, çocuğun ölmediğini, uyuduğunu, söyledi. Onlar ise kendisiyle alay ettiler.
İsa Mesih hepsini dışarı çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte olan üç öğrenciyi alıp çocuğun yattığı odaya girdi. İsa Mesih çocuğun elini tutarak: ‘Kızım, sana söylüyorum, kalk’, dedi.
Kız hemen ayağa kalkıp yürümeye başladı. Oradakiler derin bir şaşkınlık aldı. Çocuğun anne babasına, çocuğa yemek vermelerini, gördüklerini kimsenin bilmemesini, söyledi.